“Proje Okulu Atamalarında Kritere Dayalı Olmayan Keyfi Atamaları iptal etmeli, kayırmacılığa son vermelidir”
Eğitim İş Sendikası Isparta Şube Başkanı Baki Tok, Milli Eğitim Müdürlüğü Hizmet Binası önünde basın açıklaması yaptı. Tok, açıklamasında, “Eğitim-İş olarak hiçbir öğretmenimizin mağdur edilmesine, MEB’in öğretmen kıyımı yapmasına, kendisince makbul olmayan öğretmenleri niteliklerine bakmaksızın tasfiye etmesine izin vermeyeceğiz.” dedi.
Eğitim-İş Isparta Şube Başkanı Baki Tok: “Proje değil, adalet istiyoruz! Sürgün değil, liyakat istiyoruz!”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesi; eğitimin kamusal bir hak olduğu ve tüm çocuklara eşit, bilimsel, laik, parasız ve nitelikli biçimde sunulması gerektiği anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Ne yazık ki bu anlayış, AKP iktidarı döneminde sistemli biçimde tasfiye edilmektedir.
Eğitim-İş Isparta Şube Başkanı Baki Tok, yaptığı açıklamada, “Bugün geldiğimiz noktada kamusal eğitim ideali yerle bir edilmiş, Millî Eğitim Bakanlığı anayasal sorumluluğu olan eğitimde eşitliği sağlama görevini açıkça reddeder hâle gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Bu reddin yalnızca söylemde değil, uygulamada da açıkça görüldüğünü belirten Tok, “proje okulları” uygulamasını bu eşitsizliğin kurumsallaştırılması olarak niteledi. 2014 yılında KHK ile başlatılan ve bugün sayısı 2318’e ulaşan proje okullarının, öğretmenlerin hukuki güvencelerinin yok edildiği, liyakatin hiçe sayıldığı, okul kültürlerinin ve eğitim istikrarının tahrip edildiği bir sistem haline geldiğini vurguladı.
Tok, bu sürecin mimarının, bugün Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan Yusuf Tekin olduğuna dikkat çekerek, Tekin’in 2014 yılında sarf ettiği “Doğru olduğuna inandığımız hiçbir şeyde mevzuatı engel olarak görmeyeceğiz” sözlerinin bugün yaşananların açık bir habercisi olduğunu söyledi.
Eğitim-İş olarak söz konusu yönetmeliğe 2016’da dava açtıklarını hatırlatan Tok, Danıştay’ın bazı maddeleri iptal etmesine rağmen uygulamanın halen sürdüğünü ve öğretmenlerin keyfi şekilde görev yerlerinin değiştirildiğini, sürgün edildiğini ifade etti.
Isparta da bazı öğretmenlerin gerekçesiz şekilde görevden alınmasına dikkat çeken Tok, “Norm kadro fazlası bahanesiyle oluşturulan yeni sistem, yıllarca emek veren öğretmenleri 100 kilometre ötede bir başka ilçeye gönderme garabetine dönüştü. Bu sadece hukuka değil, eğitimde istikrara ve okul kültürüne de ihanettir” dedi.
Tok, şu soruları kamuoyuna yöneltti:
Öğretmenin oradan alınmasının objektif gerekçesi nedir?
Yıllarca başarıyla görev yapan öğretmenler hangi kritere göre yetersiz görülmüştür?
Yerlerine atanacak kişilerin liyakati nasıl belirlenmiştir?
Bu keyfilik hangi pedagojik anlayışa, hangi hukuk devletine, hangi kamu vicdanına sığmaktadır?
“Devlet memurluğu; bir bakanın iki dudağı arasından çıkan sözle değil, anayasa ve yasalarla güvence altındadır” diyen Tok, yapılan uygulamanın öğretmenleri itaate zorlayan bir tasfiye süreci olduğunu belirtti.
“Bugün yüzlerce öğretmen, öğrencileriyle kurduğu bağ, okulun kültürü ve toplumsal hafızayla birlikte tasfiye ediliyor. Bu sadece bir görev değişikliği değil, Cumhuriyet’in eğitim anlayışına doğrudan bir müdahaledir” diyen Tok, proje okullarının amacının açık olduğunu da şu sözlerle dile getirdi:
“Amaç, liyakatsizliği ödüllendirmek, biat eden kadrolar yaratmak, sorgulamayan nesiller yetiştirmektir. Cumhuriyet’i yıkmanın en kısa yolu, onu var eden eğitim devrimini yok etmektir.”
Tok, “Gerçek öğretmen yalnızca ders anlatmaz, insan inşa eder. Öğrencisinin hayatına dokunan o ışığı hiçbir yazı, hiçbir kararname silemez” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğitim-İş olarak öğretmenlerimizin yanında durmaya devam edeceğiz. Yalnızca biz değil, öğrenciler, mezunlar, halk da bu hukuksuzluğa karşı ayakta. Eğitimde adalet için, eşitlik için, Cumhuriyet için mücadelemizi sürdüreceğiz. Proje değil, adalet istiyoruz! Sürgün değil, liyakat istiyoruz!”