Oval Ofis’te ABD’li generaller ve Cumhuriyetçi senatörlerin katılımıyla yapılan toplantıda ABD Başkanı Donald Trump, yaklaşık 175 milyar Dolar’lık bir maliyete sahip olması beklenen Altın Kubbe hava savunma kalkanı hakkında yeni ayrıntılar sunmuştu.
Dünyanın dikkatini çeken Altın Kubbe hakkında bilinmeyenleri ve tüm ayrıntılarıyla Nükleer Fizikçi Baki Akkuş TELE 1’de anlattı. Alp Yanardağ’ın sunduğu Bilim Teknoloji Evreni’nde ABD’nin gündeme getirdiği altın kubbe ve Türkiye’nin de sahip olduğu Çelik Kubbe anlatıldı. Hava savunma sistemlerinin sistematiğini aktaran Akkuş şu ifadeleri kullandı:
ABD ALTIN KUBBEY NASIL ÇALIŞTIRACAK?
Dünyanın etrafındaki uyduları ve uzay araçlarını kullanarak bir hava savunma sistemi kuruyor. Adı altın kubbe olacak. 175 milyar dolar harcanacak. 2029’da bitecek bu. Peki uzay tabanı ne demek? Yörüngelerin hepsine eee çok gelişmiş radar sistemleri kuracak. Eee, bir de birazdan açık sorarsanız eğer açıklarım. Elektroik sensörler koyacak. Kızın ötesi sensörler koyacak ve inanılmaz bir bütün dünyayı taracak, kör nokta bırakmayacak bir şekilde bir ağ kuracak.
İkinci olarak da uzay tabanlı önleyici diyor. Yani bunun anlamı şu. Kıtaları balistik füzeleri veya hipersonik eee kıtaları balistik füzeleri genellikle nükleer başlıklardan bahsediyor. Onlar gönderilirse bunlar en uç katman, en üst katmandaki atmosferde gidiyor. O yüzden bunlar yörüngedeki uydulara yakın yerlerden geçiyor. Orada o füzeleri havadayken havadayken lazer silahlarıyla vurmak.
TÜRKİYE’DE BULUNAN ÇELİK KUBBE VE HAVA SİSTEMLERİ MANTIĞI NASIL ÇALIŞIYOR?
Hava savunma sistemi şöyle çalışıyor. Şu an klasik diyelim ki işte İran’da, İsrail’deki hava savunma sistemlerinden bahsedelim. La Jeriko var. Üç katmandan oluşuyor. Hava savunma sistemleri. Bir, birinci katman, alçak irtifa hava savunma sistemi. İkinci katman orta irtifa hava savunma sistemi. Üçüncü katman yüksek, hava savunma sistemi. Bütün dünyadaki hava savunma sistemleri böyle böyle çalışıyor ama prensip de aynı hepsi ama içindeki teknolojik şeyler biraz daha farklı.
Yazılım farklı, o farklı, bu farklı. Şimdi hava savunma sistemlerinde sisteminde dört şey var. Burada görüldüğü gibi bir radar sistemi var. Radar sistemi var. Komuta kontrol merkezi var. Fırlatma sistemleri var. Bir de füzeler var. Dört sistemden oluşuyor radar.
Şimdi radarda şu eee aslında hava savunma sistemi şu. Bir ülkenin hava sahasına giren yabancı unsurlar füze, uçak neyse onları belirleyip yok eden sistem askeri bir sistemdir hava savunma sistemi.
Peki bu radarda nasıl çalışıyor? Şöyle bir bir verici var, bir alıcı var. Buna anten diyoruz. Ondan sonra bir de veri işleme ünitesi var.
Bir kere o radarın kapsam alanı çok önemli. İşte kaç kilometre mesela S500’lerin eee Rusların S500’ünün kapsam alanı 600 km menzili var. Yani 360 derece 600 km menzile kim girerse girsin görüyor. Nasıl görüyor? Fizikçi olarak şimdi bunu açıklayayım size. Verici sinyal var. Verici var. Verici sinyal yolluyor sürekli. Her yöne o sinyalin özelliği şu: Yüksek frekanslı. Elektromanyetik dalga yolluyor. Her yöne sürekli yüksek frekanslı elektromanyetik dalga yolluyor.
Eğer hava sağı o kapsam alanı içine bir tane füze veya uçak girdiği zaman ona çarpıyor o dalga. çarptıp geri yansıyor. Alıcı bu sefer bunu alıyor. Hemen veri işlemi ünitesini yolluyor. Oradan bu gelen şeyin eee unsurun füze mi, uçak mı neyse onun hızını, yönünü, konumunu belirliyor bir anda. Ayrıca şey devreye giriyor. Elektroik sensörler giriyor. Işıayı onlar dalga yaymıyor. ışımayıan dolayı bilgiler alıyor.