Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) yüksek puanlar almalarına rağmen sözlü mülakatlarda düşük notlarla elendiklerini iddia eden öğretmen adaylarının Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) binası önündeki eylemleri 335. gününe ulaştı. Adaylar, atamalarda liyakat ilkesinin esas alınması talebiyle başlattıkları adalet nöbetini kararlılıkla sürdürüyor.
Bakanlık önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, seçimler öncesinde verilen ‘kamuda mülakatların kaldırılacağı’ vaadine güvendiklerini belirten öğretmenler, seçimlerin ardından ‘mülakat gibi mülakat’ söylemiyle karşılaştıklarını ifade etti. Bu durumun, verdikleri emeğin ve sınav başarılarının hiçe sayılması anlamına geldiğini savundular.
Adaylar, yaşadıkları mağduriyetin yalnızca mülakat süreciyle sınırlı kalmadığını, hukuki mücadelelerinde de benzer bir belirsizlikle yüzleştiklerini vurguladı. Açtıkları davalarda farklı idare mahkemelerinin çelişkili kararlar verdiğini belirten eylemciler, bir mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verirken bir diğerinin aynı nitelikteki bir davayı reddettiğini, bu durumun adalet sistemine olan güveni zedelediğini dile getirdi.
Açıklamada, 6 Şubat depremlerini yaşamış ve zorlu şartlar altında sınava hazırlanarak branşında derece elde etmiş bir adayın, mülakattaki değerlendirme hatası nedeniyle elendiği örneği de paylaşıldı. Bu tür bireysel hikayelerin, sistemin ne denli büyük mağduriyetler yarattığının kanıtı olduğu belirtildi.
Öğretmenler, yetkililere seslenerek bireysel dava zaferlerinin sorunu kökten çözmediğini, kalıcı çözümün ise mülakat sisteminin yapısal olarak değiştirilerek şeffaf ve adil bir atama modeline geçilmesi olduğunu kaydetti. Hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalınarak mevcut mağduriyetlerin giderilmesini ve liyakat temelli bir sistemin acilen hayata geçirilmesini talep ettiler.




