ANKARA – Sekizinci Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşınması ve kurulun verdiği karar, sendikaların iyi niyetli hareket etmediği yönündeki eleştirileri beraberinde getirdi. Emekli Yargıtay Üyesi Seyfettin Çilesiz’in sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirme, Memur-Sen ve Kamu-Sen’in müzakere sürecindeki rolünü sorguladı.
Bilindiği gibi, kamu görevlileri maaş zammı görüşmeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan toplantılarda bir sonuca ulaştırılamayınca, konu Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na intikal etmişti. Kurul, Cumhurbaşkanı tarafından atanan yedi üye ile memur sendikaları tarafından belirlenen dört üyeden oluşuyordu. Ancak sendikalardan biri kurul’a üye vermeyince, kurul toplam 10 kişiyle toplandı.
Seyfettin Çilesiz’in iddiasına göre, Memur-Sen ve Kamu-Sen, toplantı yeter sayısını (8 kişi) sağlamak için toplantıya katıldılar. Çilesiz, bu sendikaların, işveren tarafının teklifini değiştirmeyeceğini bildiği halde, toplantının başlamasını sağladığını öne sürdü. Toplantı başladıktan sonra Memur-Sen ve Kamu-Sen’e ait üç üye toplantıyı terk etti. Bu durum üzerine kurul üye sayısı yediye düşse de, usulüne uygun olarak açıldığı için yedi üyeyle görüşmelere devam etti. Sonuç olarak, işveren tarafının teklif ettiği zam oranları oybirliğiyle kabul edilerek karara bağlandı.
Çilesiz, bu durumun, adı geçen sendikaların iyi niyetli olmadığını gösterdiğini iddia ediyor. Zira geçmişteki toplu iş sözleşmelerinde de benzer durumların yaşandığını ve kurulun sendika temsilcilerinin çekilmesinden sonra karar verdiğini vurguladı. Çilesiz, sendikaların bu durumu bildiği halde neden toplantıya katılarak yeter sayısını sağladıklarını ve konunun TBMM’ye taşınmasını neden engellediklerini sorguladı.
Bu iddialar, Memur-Sen ve Kamu-Sen’in kamu görevlilerinin haklarını koruma konusundaki duruşunu ve müzakere sürecindeki stratejisini tartışmaya açtı. Sendikalardan konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi. Gelişmeler takip ediliyor.