Aspendos’ta Yasaklayan Kurul, Sagalassos’a Nasıl İzin Verdi?
Sagalassos’taki Gösteri Tartışma Yarattı: Aspendos’ta Yasaklayan Kurul, Sagalassos’a Nasıl İzin Verdi?
BURDUR – ISPARTAGUNCEL.COM Kültürel mirasın korunması ve turizm faaliyetleri arasındaki denge, Burdur’un Ağlasun ilçesindeki Sagalassos antik kentinde düzenlenen bir etkinlikle yeniden gündeme geldi. Burdur Valiliği tarafından organize edilen ve yaklaşık 5 bin kişinin izlediği Anadolu Ateşi Dans Grubu gösterisi, yıllar süren titiz çalışmalarla restore edilen Antoninler Çeşmesi’nin önünde yapıldı. Etkinlik, turizm adına “halkı tarihle buluşturan yararlı bir adım” olarak sunulsa da, beraberinde ciddi eleştirileri ve soru işaretlerini getirdi.
Tartışmaların odağında, etkinliğe onay veren Koruma Bölge Kurulu’nun geçmişteki bir kararı yer alıyor. Antalya Koruma Bölge Kurulu, 2007 yılında Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu başkanlığındayken aldığı 1506 sayılı kararla, Anadolu Ateşi’nin Aspendos antik tiyatrosundaki gösterilerinin “yüksek volümlü müzik ve kalabalık izleyici deviniminin tarihi dokuya zarar verdiği” gerekçesiyle sonlandırılmasına hükmetmişti. Aynı Kurul’un, benzer bir etkinlik için hassas bir arkeolojik alan olan Sagalassos’a onay vermesi, kültürel miras savunucuları tarafından çelişki olarak değerlendirildi.
Etkinlik için arkeolojik alana günlerce traktör ve kamyonların girdiği, dev bir sahne, profesyonel ses sistemleri ve jeneratörlerin kurulduğu belirtildi. Kazıların fırça ve mala gibi hassas aletlerle yapıldığı bir alanda bu ölçekte bir inşaat faaliyeti yürütülmesi, “kültürel miras açısından büyük bir hata” olarak nitelendirildi. Eleştirmenler, Koruma Kurulu’nun Valilik gibi kurumlardan gelen talepler karşısında koruma ilkelerinden taviz verdiği yönündeki endişelerini dile getirdi.
Burdur Valiliği ise etkinliği sosyal medya hesaplarından “DJ performansları, yüksek enerji ve ritimler” gibi ifadelerle paylaşarak, etkinliğin tanıtım ve turizm yönünü öne çıkardı.
yaşanan bu durum, sit alanındaki tarlasına buğday eken bir köylüye yasal işlem başlatan idarenin, turizm ve tanıtım adına anıtsal bir eserin dibinde kitlesel bir etkinliğe izin vermesiyle ortaya çıkan çifte standardı bir kez daha gözler önüne serdi. Olay, Türkiye’de kültürel mirasın korunması politikalarında turizmin ne kadar belirleyici olduğu ve koruma kurullarının bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.