Siyasetin en temel ve en veciz tanımlarından biri, temsil sanatıdır. Milletin vekili olmak, yalnızca belirli bir zümrenin, partinin veya grubun değil, omuzlarında tüm bir şehrin, tüm bir ülkenin sorumluluğunu hissetmektir. Peki, milletvekili olmak ile “herkesin vekili olmak” arasındaki o ince çizgiyi ne kadar koruyabiliyoruz? Bu mefhum, Isparta’nın mevcut milletvekilleri özelinde nasıl bir yansıma buluyor? Bu köşe yazısında, ideal vekil portresini çizerken, Isparta’nın siyasi arenasında halkın nabzını tutmaya çalışacağız.
“Herkesin vekili olmak”, seçildikten sonra parti rozetini bir kenara bırakıp, oy versin vermesin her bir vatandaşın derdiyle dertlenmek, sevinciyle sevinmektir. Bu, popülist söylemlerin ötesinde, somut adımlar ve kapsayıcı bir yaklaşımla mümkündür. Bir vekilin başarısı, sadece meclis kürsüsündeki ateşli nutuklarıyla veya genel merkezdeki konumuyla değil, seçim bölgesinin en ücra köyündeki vatandaşın hayatına dokunabilmesiyle ölçülür. Telefonunun 7/24 açık olması, halkın arasına karışmaktan imtina etmemesi, eleştirilere kulak tıkamaması, bir vekili “şehrin vekili” yapar.
Bu idealler ışığında Isparta’ya baktığımızda, 28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde şehri temsil eden Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Parti) Mehmet Uğur Gökgöz ve Osman Zabun ile Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Hikmet Yalım Halıcı’yı görüyoruz. Peki, Isparta halkı kendi vekillerini nasıl değerlendiriyor?
İktidar Vekillerinin Karnesi: Projeler ve Eleştiriler Arasında
AK Parti milletvekilleri Mehmet Uğur Gökgöz ve Osman Zabun, iktidar partisine mensup olmanın getirdiği avantajla, Isparta’ya yönelik merkezi hükümet yatırımlarını ve projeleri takip etme noktasında ön plandalar. Gökgöz’ün ismi, Isparta’nın sanayi altyapısını güçlendirme, organize sanayi bölgelerini genişletme ve yerel spor kulübü Isparta 32 Spor’a destek gibi konularda sıkça geçiyor. Benzer şekilde, Zabun’un da uzun yıllardır Isparta siyasetinin içinde olması ve şehrin sorunlarına hakimiyeti, kendisiyle ilgili beklentileri şekillendiriyor. Özellikle, yıllardır kanayan bir yara olan ve “yılan hikayesine” dönen ITKM (Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi) inşaatının tamamlanıp hizmete açılması, iktidar vekillerinin hanesine yazılan önemli bir artı olarak görülüyor.
Ancak, her iki vekil de özellikle kronikleşmiş sorunlar konusunda eleştirilerin odağında yer alabiliyor. Bunların başında, Isparta’yı Antalya’ya bağlayan ve sık sık kazalarla gündeme gelen Dereboğazı yolu geliyor. Muhalefet ve halk nezdinde, bu yolun modernizasyonu ve güvenli hale getirilmesi konusunda verilen sözlerin yeterince hızlı tutulmadığı yönünde ciddi bir eleştiri birikimi mevcut. Bu durum, “herkesin vekili olma” idealinin önündeki en somut engellerden biri olarak karşımıza çıkıyor; zira bu yol, parti ayrımı gözetmeksizin tüm Ispartalıların ortak bir endişesi ve talebidir.
Muhalefetin Sesi: Aktivizm ve Şehir Gündemine Etki
CHP Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı ise, muhalefet vekili olmanın doğası gereği daha çok denetim ve halkın sesi olma misyonuyla öne çıkıyor. Meclis’te Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi olması, onu özellikle eğitim alanındaki sorunları ulusal gündeme taşıma konusunda aktif kılıyor. Yerel düzeyde ise Halıcı’nın sık sık halkla bir araya gelmesi, esnaf ziyaretleri yapması ve şehrin sorunlarını meclis gündemine taşıması, seçmenleri tarafından takdirle karşılanıyor. Özellikle kiraz üreticilerinin sorunlarından, Eğirdir Gölü’nün korunmasına kadar geniş bir yelpazede yaptığı açıklamalarla şehir gündemini canlı tutmaya çalışıyor.
Bununla birlikte, muhalefet vekillerinin karşılaştığı en temel zorluk, somut proje ve yatırımları doğrudan hayata geçirme imkanlarının sınırlı olmasıdır. Bu durum, zaman zaman seçmende “sadece konuşuyorlar, icraat yok” algısına neden olabilmektedir. Halıcı’nın performansı da bu eksende değerlendirildiğinde, ne kadar gündem oluşturursa oluştursun, somut sonuçlara dönüşmeyen taleplerin bir süre sonra etkisini yitirme riskiyle karşı karşıya olduğu söylenebilir.
En Beğenilen ve En Az Beğenilen Kim?
Isparta’da yapılmış güncel ve kapsamlı bir “en beğenilen/en az beğenilen milletvekili” anketi bulunmamakla birlikte, halk arasındaki genel eğilimleri ve yerel medyadaki yansımaları şu şekilde özetlemek mümkün:
- Beğeni kriterleri, seçmenin siyasi görüşüne göre şekilleniyor. AK Partili seçmenler için Gökgöz ve Zabun’un hükümetle olan yakınlığı ve yatırım getirme potansiyeli birer avantajken, CHP’li seçmenler için Halıcı’nın eleştirel duruşu ve halkın sorunlarını dile getirmesi öncelikli.
- Eleştirilerin ortak noktası ise, partiler üstü bir sorun olan ve tüm şehri ilgilendiren konularda (Dereboğazı yolu gibi) yetersiz kalındığı düşünülen adımlardır. Bu durum, bir vekilin kendi partisinin seçmeni tarafından başarılı bulunsa dahi, “herkesin vekili” olma sınavını tam anlamıyla geçemediğini gösteriyor.
Nihayetinde, bir milletvekilinin karnesi, dört yılda bir sandıkta halk tarafından verilir. Ancak gerçek başarı, o dört yıl boyunca sadece kendi seçmeninin değil, tüm şehrin gönlünde bir yer edinebilmektir. Vekil, sadece Ankara’da bir koltuk sahibi değil, aynı zamanda şehrin en büyük lobi gücü, en ulaşılabilir dert ortağı ve en güvenilir hizmetkarı olmalıdır. Isparta özelinde gördüğümüz gibi, her vekilin güçlü ve zayıf yönleri bulunmakta ve “herkesin vekili olma” ideali, siyasetin çetin yollarında sürekli bir çaba ve samimiyet gerektirmektedir.
IspartaGuncel.Com