Eğirdir Gölü’nün kuzey kesimlerinde, özellikle Gelendost ve Hoyran çevresinde, su yüzeyinde oluşan kabarcıklar ve fokurdama sesleri gözlemlendi. Bu durum, gölün doğal yapısı ve ekolojik dengesi hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.
Görüntüler, bilim insanları tarafından metan gazı çıkışı olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, birkaç dakika süren bu fokurdamaların, sürekli bir su kaynağına işaret etmediğini belirtiyor; sürekli bir su kaynağı olsaydı, fokurdamanın saatlerce sürmesi gerekirdi. Ancak, Eğirdir Gölü’nün karstik yapısı göz önüne alındığında, kabarcıkların yeraltı su sistemiyle de ilişkili olabileceği ihtimali bulunmaktadır. Karstik yapılar, yağışlı mevsimlerde yeraltı sularının göle beslenmesini, kurak dönemlerde ise tersine gölden yeraltına su kaybını mümkün kılar.
Olayın netliğe kavuşturulması için bilimsel incelemelerin şart olduğu vurgulanıyor. Su örneklerinin alınarak suyun tatlı su olup olmadığının veya gaz çıkışının türünün belirlenmesi gerekiyor.
Eğirdir Gölü’nün son yıllarda hızla azalan su seviyesi de kaygı verici bir faktör. 1950’lerde ortalama 16 metre olan göl derinliği, 2024 yazında 3,2 metreye kadar düşmüştür. Bu durum, dip çamuru birikimini artırarak metan gazı oluşumunu tetikleyebilir ve hem ekolojik dengeyi bozabilir hem de gelecekte daha büyük sorunlara yol açabilir.
















