**Türkiye** Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda gerçekleştirilen Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçe müzakereleri, Bolu Kartalkaya’da yaşanan ve ulusu yasa boğan otel yangını faciasının gölgesinde, son derece yüksek bir tansiyonda geçti. Muhalefet partilerine mensup milletvekilleri, 36’sı çocuk olmak üzere toplam 78 vatandaşın yaşamını yitirdiği bu elim hadise sonrası, Bakanlık yetkilileri hakkında adli soruşturma sürecinin başlatılmasına onay vermeyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u sert bir dille eleştirdi. **Siyaset** arenasının en hararetli tartışmalarına sahne olan komisyon toplantısında, sorumluluk, vicdan ve istifa kavramları ön plana çıktı. DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, facianın ardından ilgili kamu kurumlarının suçu birbirine yükleme eğiliminde olduğunu iddia ederek, “Bu trajedide payı olan herkes sorumludur. Eğer vicdani bir muhasebe yapıyorsanız, bakanlıktaki ilgili tüm yöneticileri derhal görevden alır ve yargı sürecinin önünü açarsınız” sözleriyle tepkisini dile getirdi. DEVA Partisi adına konuşan Adana Milletvekili Sadullah Kısacık ise Kartalkaya’da yaşananların tarihi bir felaket olduğunu belirterek, gelecekte benzer acıların tekrarlanmaması için bu olaydan ciddi dersler çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. Tartışmanın en dikkat çekici anlarından biri, DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Bakan Ersoy’un soruşturma izni vermeme kararını hukuki ve etik açılardan sorguladığı konuşması oldu. Oluç, “Sizin göreviniz yargı mensuplarının yerine geçerek karar vermek değildir. Adaletin işlemesinden neden çekiniyorsunuz? Mahkemelere mi güvenmiyorsunuz? Bu karar, kariyerinizde sizi sürekli takip edecek bir leke olarak kalacaktır” ifadelerini kullandı. Ayrıca, mağdur ailelerin avukatlarının başvurusu üzerine Danıştay’ın, bakanlığın bu engelleyici kararını bozduğunu ve dokuz görevli hakkında soruşturma yapılmasına hükmettiğini hatırlatarak, başlangıçtaki direncin yersizliğini kanıtladığını belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri de benzer şekilde yoğun eleştiriler yöneltti. Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, duyduğu derin üzüntüyü kişisel bir tavırla göstererek Bakan Ersoy ile tokalaşmadığını ve faciayı anımsayarak sırtını döndüğünü açıkladı. Ocaklı, Bakan’a yönelik çarpıcı bir iddiayı gündeme taşıyarak, “Sorumluluğunuzdaki bir tesiste 78 insanımız can verirken, o sabah Ankara’da konakladığınız otelde yangın haberini almanıza rağmen sporunuza devam ettiğiniz doğru mudur?” sorusunu yöneltti. CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp ise Bakan Ersoy’un, bütçe sunumunda **Türkiye** turizm tarihinin bu büyük trajedisine tek bir cümleyle dahi değinmemesini “kibir ve duyarsızlık” olarak tanımladı. Konuralp, “Bir bakan, ‘Benzer acıların yaşanmaması için gereken tüm tedbirleri alacağız’ demekten bile imtina etmiştir. Bu tavır, vicdan sahibi herkesi derinden yaralamalıdır” dedi. CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, olayın önlenebilir bir felaket olduğunu savunarak, “Otel yöneticileri en ağır cezaları alırken, Bakanlıkta tek bir yetkilinin bile sorumlu tutulmaması akıl almaz bir durumdur. Yeni faciaları önlemek için neyi değiştirdiniz?” diyerek hesap sordu. Antalya Milletvekili Aliye Coşar ise doğrudan Bakan Ersoy’u hedef alarak, “Bu ihmaller zincirinin ve 78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesinin baş siyasi sorumlusu sizsiniz” şeklinde konuştu. Yaşanan bu gergin müzakereler, ülkedeki turizm tesislerinin güvenlik denetimleri, acil durum protokolleri ve personelin **Eğitim** süreçlerinin acilen ve kapsamlı bir şekilde yeniden ele alınması gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Muhalefet temsilcileri, konunun peşini bırakmayacaklarını ve gerekirse konuyu **Cumhurbaşkanı** makamına taşıyacaklarını belirtti. Bu tür felaketlerin bir daha **Isparta** gibi turizm potansiyeli yüksek şehirlerimiz de dahil olmak üzere ülkenin hiçbir noktasında yaşanmaması için denetim mekanizmalarının tavizsiz bir şekilde işletilmesi gerektiği, tüm eleştirilerin ortak noktası oldu.
Meclis’te Kartalkaya Gerilimi: İstifa Çağrıları
















